Bu proje, Çanakkale’nin dağlık bir bölgesinde, deniz ve çevresindeki tepeleri gören yüksek kotlu bir arazide konumlanmaktadır. Arsa, belirgin bir topografik yapıya sahiptir: ön tarafta, meyve ve sebze yetiştirilen tarımsal bahçelere açılan tek kotlu bir teras yer alırken; arka tarafta ise, yapılaşma sınırını tanımlayan dik ve engebeli bir yamaç bulunmaktadır. Bu iki zıt durum arasında kalan dar geçiş kuşağı ise yapının stratejik olarak yerleştirildiği alandır.

TA Evi

Mimari yaklaşım, yapının kültürlenmiş ve doğal olan arasında bir eşik olarak konumlandırılmasına dayanır—insan eliyle biçimlendirilmiş düzen ile topografyanın ham doğası arasında hem işlevsel hem de biçimsel bir arabuluculuk kurar.

Bir taraftan yapı, tarımsal terasların ritmine ve gündelik kullanıma uyum sağlayarak, kültürlenmiş bahçelere ve Ege Denizi manzarasına cömertçe açılır. Diğer taraftan ise, ardındaki dik ve yapılaşmaya elverişsiz yamaçla sessiz bir gerilim içinde durur; bu doğal oluşumun varlığını kabul eder, ona saygı gösterir ancak onu kontrol altına alma çabasına girmez.

TA Evi, üç ana kütleden oluşmaktadır: Doğu tarafında açık planlı yaşam alanı, merkezde dolaşım ve servis hacmi, batıda ise özel misafir odaları. Yaşam alanı, manzaraya açılan geniş açıklıklarla açıklığı vurgularken; merkezi hacim, ışık ve görsel bağlantıları dış mekâna taşımayı sağlar. Misafir odaları ise kompakt ve sakin bir dinlenme alanı sunar.

Tasarım, doğal ışığı maksimize eder; yaşam ve misafir odaları güney yönüne, geniş manzaralara bakacak şekilde konumlandırılırken, arka cephe dik yamaçla uyumlu olarak daha kapalı tutulmuştur. Zemin seviyesindeki teraslar ve iç avlular gibi açık mekânlarla bütünleşme, iç ve dış mekânlar arasında kesintisiz geçişler sağlar. Misafir odalarını yaşam alanına bağlayan belirgin aksiyal dolaşım yolu, hareketi ve yapının topografik bağlamıyla ilişkisini güçlendirir.

Proje Yılı: 2025 Konum: Çanakkale Tür: Konut Alan: 240 m² Durum: Konsept

Takım: Bülent Ergin Güngör, Can Dağarslanı, Berfin Küçük, Bülent Ata Güngör, Emir Şahin Çil, Erdem Koç, Mustafa Özdemir, Nova Önal

Tüm birincil açık alanlar, günlük kullanım ve servis fonksiyonları için kesintisiz ve basamaksız erişim sağlamak amacıyla tek, sürekli bir seviyede konumlandırılmıştır. Tek istisna, ana yatak odasına doğrudan bağlı, daha yüksek kotta yer alan özel bir bahçedir; bu alan ev sahiplerine mahrem bir dış mekân sunar.

Malzeme kullanımı açısından, tasarım yerel taş ocaklarından temin edilen taşıyıcı taş duvarlar kullanmaktadır. Birincil hacmin—özellikle bağ evi bölümünün—tek parça ve ağır görünmesini önlemek için taş duvarlar sadece üç metre yüksekliğe kadar yükseltilmiştir. Bu sınırın üzerinde cephe, dikey ahşap kaplama ile devam eder; böylece genel kompozisyona hafiflik ve ölçeksellik kazandırılır.